Perşembe, Mayıs 19th, 2011 | Author:

Kilo alır. Daha çabuk yorulur, kolay hasta olur. Depresyondan depresyona koşar. Kendi değerinden şüphe duyar. Muhakeme ve karar verme becerilerini yavaş yavaş kaybetmeye başlar.

Negatif yönde dönüşür. Önce yerinde sayar, sonra geriler. Başkalarının hayatları kulağına daha çok gelmeye başlar. Daha çok TV izler, daha çok haber dinler ama hepsini unutur.

Daha çok yemek yapar. Gereğinden fazla temizlik ve ev işi yapar veya hiçbirini umursamaz.

Kendi sağlığını, zindeliğini ve güzelliğini yavaş yavaş kaybetmeye başlar. Ruhen ve bedenen yaşlanma hızı artar. Çocuklarla eskisi kadar iyi anlaşamaz. Tahammül sınırları daralır. Arkadaşlarından uzaklaşmaya başlar; onları sevmeye devam etse de. Tolerans ve hoşgörü kavramları gün geçtikçe ondan uzaklaşmaya başlar.

Nasıl eğleneceğini, nasıl dinleneceğini bilmez, kimse onu eğlendiremez. Sıkıcı bir insan haline gelir. Hayallerinden vazgeçer ve bunun farkına dahi varmaz.

Çevresindeki herkesin değiştiğini varsayar ama asıl kendisidir farklılaşan. Neyse ki geri dönüşü olan bir durumdur bu. Sihirli bir uykunun ardından bir sabah kalkar ve daha derin nefes aldığını farkeder; içinde bir kıpırtı hali hissetmektedir nedense. Kendi tepkilerinin ve tepkisizliğinin sorumluluğunu hissetmeye başlamıştır. “Bu sabah dışarıda kahvaltı edeyim, nereye gitsem acaba” derken, eski hali bundan sonra pek de hatırlamayacağı bir siluete dönüşerek geride kalır.

Category: Genel, Yaşam
You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. You can leave a response, or trackback from your own site.
Leave a Reply

CAPTCHA (Şahıs Denetim Kodu) Resmi
*