Tag-Archive for » gelişim «

Perşembe, Mayıs 19th, 2011 | Author:

Kilo alır. Daha çabuk yorulur, kolay hasta olur. Depresyondan depresyona koşar. Kendi değerinden şüphe duyar. Muhakeme ve karar verme becerilerini yavaş yavaş kaybetmeye başlar.

Negatif yönde dönüşür. Önce yerinde sayar, sonra geriler. Başkalarının hayatları kulağına daha çok gelmeye başlar. Daha çok TV izler, daha çok haber dinler ama hepsini unutur.

Daha çok yemek yapar. Gereğinden fazla temizlik ve ev işi yapar veya hiçbirini umursamaz.

Kendi sağlığını, zindeliğini ve güzelliğini yavaş yavaş kaybetmeye başlar. Ruhen ve bedenen yaşlanma hızı artar. Çocuklarla eskisi kadar iyi anlaşamaz. Tahammül sınırları daralır. Arkadaşlarından uzaklaşmaya başlar; onları sevmeye devam etse de. Tolerans ve hoşgörü kavramları gün geçtikçe ondan uzaklaşmaya başlar.

Nasıl eğleneceğini, nasıl dinleneceğini bilmez, kimse onu eğlendiremez. Sıkıcı bir insan haline gelir. Hayallerinden vazgeçer ve bunun farkına dahi varmaz. more…

Salı, Nisan 12th, 2011 | Author:

Yerimizde saymaya başladığımızı hissetiğimiz her an. Sadece kendimize dair kaygısal bir tespitle farkedilmiş bir duraklama noktası değil bahsettiğim. Hem kendimize hem yakın çevremize dair çoğu kez kendiliğinden yapılan küçük değerlendirmelerle varılan bir sonuç bu yerinde sayma durumu veya hissi. His diyorum çünkü bazen herşey içsel ve dışsal bakışlarla çok yolunda görünüyorken yine de yerinde sayıyormuş hissine kapılabiliyor insan. Bunu farkettiğimizde tek başımıza en objektif halimizle yeni bir durum değerlendirmesi yaptığımızda herşey yoluna girebilir; dönüşebiliriz, dönüştürebiliriz. Ancak aynı tek başınalıkla daha da içinden çıkılmaz, daha kaygısal, ümitsiz ve depresif bir ruha da dönüşebiliriz. Her durumda konuşmak, paylaşmak önemli; iletişimde olmak önemli. more…

Salı, Şubat 22nd, 2011 | Author:

Bugünün dünyası kesişen meslekler, kesişen yollar ve farklı coğrafyalardaki benzer duyguları içeriyor. İnsanlar arasında daha çok ortak nokta var artık. İnternet sayesinde bilgiye ulaşmanın ve iletişimin sınırsızlığı mı dersiniz,  2012’nin tüm varsayımlarıyla yaklaşmasının getirdiği etkiler mi dersiniz, bilemiyorum ama dünya değişti, değişiyor. Yaşam alışkanlıkları ve gereklilikleri de değişiyor.

Tek birşey yapmak çoğumuza yetmez oldu. Para kazanacağımız sevdiğimiz bir işimiz olsun ve bu konuda uzmanlaşalım, en iyilerden olalım; iş dışında da algımız açık olsun, ilgimizi çeken konuları derinlemesine araştırıp, zevkle öğrenelim, paylaşalım, yarı uzman olalım; ayrıca fiziksel aktivite, yetenek, el becerisi ve belki biraz da sabır gerektiren uğraşlarımız olsun. Hobilerimiz de hayatımızdaki yenilenme ve dışa vurum kaynaklarımızdan biri olsun. Dopdolu keyifli bir yaşam…  Bir de yalnız olmayalım tabii…

Sevdiğimiz tek bir iş yoksa, çok iş varsa yapabileceğimiz ve aynı zamanda  paraya dönüştürebileceğimiz…  Daha da şanslıyız o zaman. Mesai ve ofis bağımsız bir işler zinciri kurgulayıp, ona uygun adımlar atarak daha çok uzmanlık gerektiren, daha yoğun ama daha renkli bir iş hayatı da yaşam seçenekleri arasında olabilir. Doğru analiz, doğru bakış açısı, doğru plân ve sürekli güncellenen kişisel ve mesleki gelişim hali koşuluyla…